Bizim reddettiğimiz nokta, bu metinlerin siyonist, kabileci ve milliyetçi okumalarıdır. Çünkü bu anlayış Allah’ın insanla, bütün insanlarla olan Ahdi ve herkesin kalbinde var oluşu gibi devâsâ bir düşünceyi basite indirgemek te ve bundan insanlık tarihinin şu en uğursuz fikrini çıkarmaktadır: Bütün hegemonyaları, bütün sömürgeleştirmeleri ve bütün katliâmları peşin peşin mazur ve hatta haklı gören, taraf tutan ve kısmî özellik taşıyan (ve bu haliyle bir put olan) bir Tanrı tarafından seçilmiş halk. Sanki dünyada, İbraniler’inkinden başka “Kutsal tarih” yok.
Öyleyse sana kim suçlu? suçu kim işledi ya da kim suçluyor? Kim gerçeği görüyor ya da kim atmaya çalışıyor?